Türkiye’de enflasyon yüksek seyretmeye devam ediyor. Ağustos ayında yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 80,21, Yİ-ÜFE’de yüzde 143,75 oranında gerçekleşti. Bu oranlarla Türkiye, dünyada en yüksek enflasyon oranına sahip altıncı ülke konumuna geldi. En yüksek enflasyon oranına sahip ilk on ülkenin ortak bir özellikleri var. Hiçbiri dünya demokrasi endeksinde tam demokrasiye sahip değiller. Bazıları otoriter, bazıları hibrit-melez, bazıları kusurlu demokrasiye sahip. Daha basit bir ifadeyle, demokrasi yoksa enflasyon var.
Son yirmi yıldır, çoğu zaman yalan yanlış, sürekli olarak ülkeyi 2002 öncesiyle karşılaştıranlara kötü bir haber verelim. Enflasyon oranı artık II. Dünya Savaşı döneminden daha da yüksek. Türkiye savaş başladığında bağımsızlığını kazanalı henüz 15 yıl olmuştu. Üstelik Cumhuriyet, I. Dünya Savaşı sonrası virane haline gelen toprakların üzerine kurulurken Osmanlı Devleti’nden de miras olarak sadece borç kalmıştı. Bu borcu da mızıkçılık yapmadan ödemiştir. Bu sayımızda Sardunya köşesinde Ayça Tekin-Koru dönemler arası enflasyonu hesaplamalarını yaptı. Ayça Hoca’dan alıntı yapalım:
II. Dünya Savaşı yıllarında 1940-1945 döneminde TÜFE’de artış oranı yüzde 208, 2012-2022 döneminde yüzde 285. Ekmek fiyatı savaş döneminde yüzde 227 artarken son on yılda ekmek fiyatı yüzde 465 arttı. Bu arada unutmayalım, savaş yıllarında tarıma yani kol gücüne dayalı böyle bir ekonomide ülke yaklaşık 1,5-2 milyon erkek nüfusu askere aldı, yani üretici kol gücünü tüketici hale getirdi. Yine unutmayalım, ülkede o yıllarda erkek nüfus hâlâ kadın nüfusun gerisinde. Çünkü Osmanlı, Anadolu’nun gençlerini Balkan Savaşları’nda ve I. Dünya Savaşı’nda adeta ölüme yatırmıştı.
Bu sayımızda da birbirinden ilginç, gündelik dergilerde ve gündelikçi iktisatçılarda -iktisatçı olmadığı halde (ağzına sahip olamayıp) eline kalem alma cesareti gösterenlerde- okuyamayacağınız yazılar yer almakta.
Ne yazık ki Ağustos ayında yine bir kaybımız var. İTD Danışma Kurulu Üyesi, Efil Yayınevi yazarlarından Sevgili Hocamız Vural Fuat Savaş’ı kaybettik. Vural Fuat Savaş, iyi bir akademisyen olmanın yanında, sağlam bir Cumhuriyetçiydi. Daha da önemlisi, iyi ve kibar bir insandı. Onu çok arayacağız. Işıklar içinde uyu Hocam. İTD olarak, sizi her zaman saygıyla ve sevgiyle anacağız. Ailesinin, tüm akademi camiasının ve okurlarımızın başı sağ olsun.
Sağlıkla, sevgiyle ve okuyarak kalın.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.