İTD 150. Sayı – “150. Sayı ve Seçime Giderken”


Türkiye, önemli bir seçime gidiyor. Cumhuriyet’in 100. yılına rastlayan bu seçimde aslında Cumhurbaşkanını değil, rejimi oylayacağız. 2017 yılı Anayasa değişikliği ve devamındaki 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Türkiye’nin kurumsal yapısı büyük ölçüde değişti. Ne yazık ki bu değişim ekonomiden eğitime, hukuka kadar hemen her alanda olumlu sonuç vermedi. Bunun son örneği, deprem felaketi ve sonrasındaki yaşadıklarımızdır.

Türkiye ekonomisi içinde bulunduğu büyük döviz krizine ve enflasyona rağmen uygulanan para politikası ve bankacılık sektörüne yapılan yüklemeler sonrasında yeni bir döviz krizine kapı açıldı. Maliye politikasındaki savrukluk, bütçede özellikle SGK kaynaklı büyük bir delik açmış durumda. Bu açığı kapatmak için uluslararası piyasalardan alınan borçlar ülkenin hem faiz yükünü arttırmakta hem de kur ve faiz riskini daha üst noktaya taşımakta. Bu olumsuz dönüşümün en açık örneği, kamu borç toplamının para cinsinden dağılımında görülüyor. 2018 yılında toplam kamu borcunun yüzde 70’i TL cinsinden iken bu oran 2023’te yüzde 35’e geriledi.

Tüm bu gelişmelerin yanında bizi daha da karamsarlığa iten olgu ise gelir dağılımındaki bozulmadır. 2022 yılında tekrar 10 bin doların üzerine çıkan kişi başına GSYH ne yazık ki artık hiçbir şey ifade etmemekte. Çünkü bu ortalama geliri sağlayan çok az kişi bulunmakta. Ülkede emekliler ve öğrenciler açlık sınırına itelenmiş; işçi sınıfının ise kımıldayacak durumu yok çünkü yeni istihdam imkânı yok, kaderine razı çalışıyor. 2022 yılı itibarıyla GSYH’nin gelire göre dağılımına baktığımızda toplam gelirin yüzde 26,5’i ücretlilerce alınırken, net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 54,5’e yükselmiştir.

İTD olarak bu sayımızda hem seçim öncesi ekonomiye bakıyoruz hem de akademik kimliğimiz nedeniyle güncel olmayan ancak iktisatçılar ve iktisadı öğrenmeye çalışanlar için önemli konular olan iktisat okulları ve eğitimine ilişkin bir tartışmayı yürütüyoruz.

İTD’nin Nisan sayısı 150. Sayımız. Yaşanan onca olumsuzluklara rağmen eğilmeden, bükülmeden, paraya boyun eğmeden bu günlere geldik. Çok zorluk çektik, hâlâ da bu zorluklarla boğuşuyoruz. Yine de hiçbir sayımızı aksatmadık. Kâğıt kalitemizi kaybettik, ancak içerik kalitemize hep sadık kaldık. Bu çizgimizi bize destek veren akademisyenlere ve okurlarımıza borçluyuz. İyi ki varsınız.

Önümüzdeki sayıdan itibaren dergimizde bazı akademisyenlerin her ay, bazılarının iki ayda bir yazacağı köşeler bulacaksınız. Kendilerine verdikleri destek için çok teşekkür ediyoruz. İTD’nin kapısı tüm akademisyenlere açık, özellikle gençlere.

Danışma Kurulu üyemiz Ziya Öniş, 18. Kadir Has Ödülleri’nde “Üstün Başarı Ödülü”ne; Yayın Kurulu üyemiz Burçin Kısacıkoğlu ise Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanları Ödül Programı’nın (BAGEP) 2023 ödülüne layık görüldü. Hocalarımızı kutluyoruz.

İTD kadrosundan değişiklik olacak. Sosyal medya sorumlumuz sevgili Özkan Karahan yurt dışına taşınıyor, dolayısıyla aramızdan ayrılıyor. Kendisine başarılar diliyoruz.

Sevgiyle ve okuyarak kalın.

Bir cevap yazın