Kaderin İçindeki Özgürlük – I – Metin Sarfati


Aklı, yaşama ve kavrayışa rehber yapmak. Galiba insan varlığının en zor yapabileceği, en zor gerçekleştirebileceği.

Bizden sonra neyle yaşanacak – Renan

Teolojinin Perspektifindeki Özgür İrade

Ve Rab dedi; “İşte Adam iyiyi, kötüyü bilmekle bizden biri gibi oldu ve şimdi elini uzatmasın ve hayat ağacından almasın ve yemesin ve ebediyen yaşamasın diye onu Aden bahçesinden kovdu ve hayat ağacının yolunu korumak için Aden bahçesinin doğusuna Kerubileri ve her tarafa dönen kılıcın alevlerini koydu.”

Teolojinin ilk ve temel önermelerinden biri olacaktır; kutsal, bu önermelerle daha da kutsal olacaktır hatta. Dinselin felsefesiyle ilk bakışta çelişiyor gibi dursa ve paradoksal görünse de, Yahudi-Hristiyan düşünselliğinin temel dogması olacaktır neredeyse; insan a priori özgür akla (libre arbitre – free will)1 sahip olandır. Tanrı öyle istemiştir. Onun gücü isteğine eşittir. Tanrı insanı ayrıcalıklı tutup kendi benzerinde yaratacaktır. Kendisi de özgür iradesiyle yaratan olduğuna göre, insan da öyle olacaktır. Bu durumda, ancak insan olan için ahlak söz konusu olacaktır. Bilinci olan için sadece günahtan kaçınmak mümkün olacaktır. Bilinci olmayanın ahlaki sorumluluğu da olmayacaktır.

Bilinç ve seçim, a priori özgür olan için mümkün olacaktır; seçmek özgür akla aittir çünkü. İyi ve kötü de ancak seçilebilir olduklarında iyi ve kötü olmayacaklar mıdır zaten?

Adem ile Havva, yılan gibi yaratılış itibarıyla günahkar değillerdir; kötü, kendi seçimlerinin sonucunda ortaya çıkmıştır.

Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 133
Sayfa Aralığı: 99-104

Bu makalenin tamamını okumak için satın almalısınız.

İstanbul’da doğdu. Toplumsal sorunlara ilk ilgisi okuduğu Galatasaray Lisesi’nde oluştu. İstanbul Üniversitesi “İktisat Fakültesi’nde” Yüksek Lisansını tamamladıktan sonra akademik yaşamına ara verdi. Daha sonra yine İstanbul Üniversitesi “İktisat Fakültesi’nde” Doktorasını tamamladı. Doçentlik ünvanını Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünde “İktisadi Düşünce Tarihi” alanında aldı. Aynı bölüme Profesör olarak atandı. Görev süresi boyunca Fransa’nın çeşitli Üniversitelerinde -burslu, burssuz- olarak bulundu, “davetli öğretim üyesi”, “professeur invité” olarak ders verdi.

Bir cevap yazın