İlk ağızda akla geliveren şudur: Bu bir eğitim politikası. Eğitim ile ilgili kişiler, kuruluşlar, kurumlar ve ülkeyi yönetenler, o günlerin yöneticileri sanat konusunu ne denli benimsiyor ve önemsiyorlarsa bunun sonucunda da, o denli o konularla ilişkili insanlar yetişir. Bizim dönemizde de bizden önce de, hele ki Atatürk döneminde, okullarda bu bir eğitim politikası ve ilkeler haline gelmişti. Çağdaş sanatla ve sanatın bütün dallarıyla ilgili böyle bir bakış ve böyle bir yöneliş bizden önceki ilkleri, sonra da, işte, bizleri yetiştirdi. Bizden sonra da bu politikalar sürdürülünce, zaman zaman iyi sonuçlar, sağlıklı sonuçlar, verimli sonuçlar alındı. Oysaki günümüzde, açık konuşmalıyım; tiyatro, opera, bale ve senfoni orkestralarının varlığı, yöneticilerin pek de umurunda değil. Yani; “olsa da olur, olmasa da” gözüyle bakılıyor. Böylelikle sorunuzun cevabı kendiliğinden doğmuş oluyor. Ne kadar ilgi gösterilirse, o kadar verimli ve sağlıklı sonuçlar alınır diye düşünüyorum.
MAKALENİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 84Sayfa Aralığı: 43 - 50
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.