Tüketim karşıtlığı söylemi küresel tüketim hareketinin (global consumerism) sosyal eşitsizlikler yarattığını, kültürleri yok ettiğini, tüm değerleri giderek küresel bir “HamburgerCoca Cola Toplumu”na dönüştürdüğünü iddia etmektedir (Cherrier, 2009). Buna paralel olarak bireyler daha fazla satın almanın daha fazla mutluluk getirmeyebileceğinin farkına varmışlardır. Böylelikle tüketiciler aşırı tüketim (hyperconsumption) ve kolayca çöpe atmaya (throwawayism) karşı direnç göstermeye başlamışlardır. Dolayısıyla batının aşırı tüketim kültürüne karşı tüketicilerin, tüketim karşıtlığı ile direnişi başlamıştır (Albinsson, Wolf, & Kopf, 2010). Tüketim, bireyler tarafından metalaşmış birtakım ürünlerin (fikirler, hizmetler, mal, marka ve deneyimler gibi) elde edilmesi, kullanılması ve elden çıkarılması sürecini ifade etmektedir (Lee, Roux, Cherrier, & Cova, 2011). Tüketici araştırmaları genellikle tüketicinin “yaklaşma” (approach) davranışı ve tutumları üzerine odaklanır, örneğin tüketicinin neden bir markayı ya da ürünü seçtiği gibi.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 73Sayfa Aralığı: 20 - 22
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.