Dünya, 21. yüzyıla savaşlar ve iktisadi sorunlarla girdi. Yüzyılın ilk çeyreği biterken ne yazık ki bu sorunlar ağırlaşarak devam etmekte. Türkiye de bu kaotik yapılanmadan fazlasıyla etkilendi. Türkiye, yeni yüzyıla 2001 kriziyle girdi; 2002’de, siyasal İslamcı bir parti iktidara geldi. Bu parti 22 yıldır ülkeyi yönetmekte. Bu süreçte, Türkiye’de önce Balyoz-Ergenekon kumpas davaları açıldı. Ardından 2010 Anayasa değişikliğiyle yargı bağımsızlığını yitirdi. Sonra 2016 yılında dinci faşist darbe girişimiyle karşı karşıya kalındı. 2018’de halk oylamasıyla Anayasa bir kere daha değişti ve Cumhurbaşkanlığı rejimi kuruldu. Sonra COVID-19 başladı. Hemen ardından da ülke, büyük bir iktisadi kriz girdabına girdi; 2024 yılı biterken hâlâ bu girdabın içinde savrulmaya devam ediyor. Türkiye ekonomisi 22 yılda değişti; özelleştirmelerle geçmişten gelen varlıkları satıldı. Yetmedi, 22 yılda inanılmaz bir borç yükü altına girdi. Türkiye’de 2002 yılında AB tanımlı kamu borç stoku 258 milyar 931 milyon TL idi, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz yılın 2. çeyreğinde stok 1 trilyon 123 milyar TL’ye çıktı. 2024 yılının Ağustos ayında bu borç 8 trilyon 338 milyar 815 milyon TL’ye ulaştı. Bu rakamlar önemli. Önümüzdeki sayı, Türkiye’nin maliye politikasını masaya yatıracağız.
Değerli okurlar, oldukça zor günler geçirmemize rağmen 2010 yılı Ekim ayında İktisat ve Toplum Dergisi’ni yayımlamaya karar verdik. Ülkemizin yaşadığı tüm zorluklardan küçük bir işletme olarak payımızı fazlasıyla aldık. Buna rağmen hiç kimseye ya da kuruma boy eğmedik. Ne iktidar ne muhalefet partilerine yaklaştık, hiçbir STK’yle kol kola girmedik, yurt içi ya da yurt dışı fonlardan yararlanmadık. Bunlardan dolayı da reklam bulamadık. Birkaç yıldır iki şirket derginin yaşamasına katkı vermek amacıyla reklam vermekte. Geçirdiğimiz 14 yıl içinde okuyucumuza ve yazarlarımıza güvendik.
İTD daha ne kadar yaşar bilmiyorum. Çünkü her geçen ay boğazımız biraz daha sıkılmakta. Buna rağmen dayanmaya devam edeceğiz. Siz İTD dostlarımızdan dileğimiz,
dergiyi dijital ya da basılı olarak satın almanız, abone olmanızdır. İkinci bir destek de elbette dergiyi yayımlayan Efil Yayınevi’nin kitaplarını satın almanızdır. Bu sayımız yine dopdolu ve 100 sayfayı yine geçtik. 168. sayımızda Fark Yaratanlar köşemizde bir opera sanatçısını, Burcu Soysev’i konuk ettik. Sayın Soysev’le keyifli bir sohbet yaptık. Önümüzdeki sayılarda da sanatçılarımızı dergiye taşımaya gayret edeceğiz.
Değerli okurlar, 29 Ekim’de Cumhuriyetimizin 101. Yılını kutlayacağız. Başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşları olmak üzere, Cumhuriyetimizin kurucu kadrolarının önünde saygıyla, sevgiyle ve şükranla eğiliyoruz.
Sevgiyle ve okuyarak kalın.
Bir cevap yazın