Kurumsal Yapının Ekonomik Büyüme Ve Kalkınma Üzerindeki Etkisi – Aslı Özpolat, Gülsüm Günbala Güven,Ferda Nakıpoğlu Özsoy


Ekonominin bireylere değil de kurumlara bağlı olduğunu savunan görüşe göre etkin kurumsal yapı, piyasa belirsizliği ve asimetrik bilgi problemlerini çözerek pozitif dışsallık yaratmakta ve kaynakların etkin dağılımını sağlamaktadır. North (1990), kurumları; toplumdaki oyun kuralları veya daha farklı bir ifade ile insanlar arasındaki karşılıklı etkileşimin yine insanlar tarafından sınırlandırılması şeklinde tanımlamaktadır. Tanımda belirtilen kuralların belirlenmesinde en etkili araçlardan biri hukuk olarak ifade edilmektedir. Bu doğrultuda kurumsal işleyişte hukukun üstünlüğü ön plana çıkmaktadır. Hukuk devletinin ve demokrasinin mihenk taşı olan hukukun üstünlüğü prensibi, kişilerin hem bireysel hem de toplum olarak ihtiyaç duyduğu en büyük güvencedir. Devlet gücünün hukuk kurallarıyla sınırlanıp kişi hak ve özgürlüklerinin korunması, eşit ve adil bir ortamın sağlanması, hukukun bütün bireylerden üstün olduğunun kabul edilmesi gibi etkenler hukukun üstünlüğü prensibini ortaya çıkarmaktadır Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği tarafından hukukun üstünlüğünün ana prensipleri belirlenmiştir. Genel Sekreterlik 2004 tarihli raporunda, devlet kurumları da dahil tüm birey ve kurumların erişilebilir olması ile uluslararası hukuk norm ve ilkeleriyle uyumlu yasalar karşısında sorumlu tutulabilir olmalarını hukukun üstünlüğü kapsamında değerlendirmiştir.

Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 76
Sayfa Aralığı: 54 - 61

Bu makalenin tamamını okumak için satın almalısınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.