1980’li yıllardan itibaren uygulanan serbestleşme politikaları ile birlikte uluslararası sermaye hareketlerinde ciddi bir artış gözlenmiştir. Dönemsel olarak oluşan likidite bollukları dış borçlanma olanaklarının artmasına ve birçok ülkede yüksek düzeylerde cari açıkların oluşmasına neden olmuştur. Cari açıkların nedenleri, sonuçları ve sürdürülebilirliği sıkça tartışılan konulardan biri olmuştur. Literatürdeki sürdürülebilirlik tartışmaları çoğunlukla cari açıkların bir kriz yaşanmadan ne kadar sürdürülebileceğine odaklanmıştır. Böylesine bir yaklaşım meydana gelebilecek krizleri öngörebilmek (erken uyarı sistemi) açısından anlamlı olmakla birlikte (koşulları olgunlaşmışsa) onları önlemek açısından fazla bir anlam ifade etmez. Cari açıkların sürdürülebilirliği açıkların büyüklüğü kadar yurt dışından ödünç alınan kaynakların kullanılış biçimine de bağlıdır. Ödünç alınan kaynaklar, bu kaynakların geri ödenebilmesini saylayacak olan alanlara yatırılmışsa cari açıklar sürdürülebilir olarak kabul edilmelidir.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 65Sayfa Aralığı: 40 - 46
Bir cevap yazın