J ohn Stuart Mill 1873’te yayımlanan otobiyografisinde kendisinin ve karısının “açık şekilde sosyalistlerin genel tanımı içine yerleştirilebileceklerini” yazar (Mill, 1981, s. 239). Marx’ın aksine, Mill’in sosyalizme eğilimi işçilerin sömürülmesinden değil, İngiliz toplumundaki sınıf çatışmasından kaynaklanıyordu. Ücret-emek ilişkisinin olduğu sınıflı bir toplum tatmin edici şekilde ıslah edilemezdi, bu nedenle başka bir sistemle değiştirilmeliydi. Ancak sosyalizme geçiş, özel mülkiyetin toplumsal devrimle ortadan kaldırılması yoluyla değil, aşamalı olarak, iki farklı gönüllü işbirliği sayesinde gerçekleşecekti: İşçilerin birbirleriyle işbirliği ve işçilerin kapitalistlerle işbirliği. Bu da kolektif iktisadi çıkarların oluşturulmasıyla sağlanacaktı. Şüphesiz, Marx’ın böyle bir tasarımı kabul etmesi mümkün değildi. Enternasyonal hakkında 1871’de verdiği bir röportajda şöyle diyordu: “Kullandığımız taktikleri Mill’in politik iktisadından alacak olsaydık, sermayeye karşı verdiğimiz mücadelede başarılı olma umudumuz fazla olmazdı,” (Marx, 1972, s. 15). Marx’ın yazılarında kapitalizmin adaletsiz olduğu, insanların aptallığından ya da kötülüklerinden kaynaklandığı ileri sürülmez. Kapitalizmin varoluş nedeni toplumsal gelişmenin kanunlarıdır. Nitekim kapitalizmi eleştirirken Marx ideallere veya ahlâka değil, tarihe başvurur. Tarihsel sürecin kanunlarını öğrenmek, bireye içinde bulunduğu düzende hangi adımları atması gerektiğini gösterir.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 94Sayfa Aralığı: 83 - 100
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.