Modern insanın yaşamındaki baş döndürücü teknolojik değişimler sadece insanlık tarihini değil, aynı zamanda sosyoekonomik yapıyı da önemli ölçüde değiştirmektedir. Son dönemde dijital dönüşüm/ Endüstri 4.0 üzerine artan sayıda çalışma yeni bir döneme tanıklık etmek üzere olduğumuzun emarelerini taşımaktadır. Bu teknolojilerin temel özelliği mal ve hizmetlerin üretim, tüketim ve pazarlanma aşamalarının tümünde uygulama olasılıklarının ve uzun dönemde rekabeti ve toplumsal refahı artırıcı etki yaratma potansiyellerinin olmasıdır. Dijital dönüşüm aslında insanların kendi aralarında ve makinelerle olan etkileşimlerini daha geniş bir bağlama taşıyor olmasıdır. Bu yazıda amaç, özellikle gelişen bir ekonomi bağlamında politika tartışmalarının Türkiye için kısa bir özetini vermeye çalışmak olacaktır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin temel sorunsallarından birisi, gelişmiş ülkelere göre altyapısal sorunlardan kaynaklı zayıf inovasyon sistemlerinin varlığıdır (OECD, 2005). Bununla ilintili diğer bir husus da, dijital dönüşüm için gerekli nitelikli işgücü kapasitesi ve yetenekleridir. Mevcut verinin de gösterdiği üzere, gelişmekte olan ülkelerin eğitim sistemleri ile ilgili önemli sorunları da mevcuttur.1 Aslında dijital dönüşüm stratejisinin mikro düzeyde firma bazında ele alınması tek başına yeterli bir yaklaşım değildir.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 92Sayfa Aralığı: 57 - 63
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.