Bu yazı, Türkiye örneğine öncelikle değinerek, Covid pandemisi sonrası küresel ekonominin içine sürüklendiği enflasyonun ardındaki gelir bölüşümü dinamiklerini irdeliyor.
Önce yazımızın ana tezini vurgulayalım: “Enflasyon hiçbir zaman, hiçbir yerde sadece parasal bir mesele değildir”; tersine “enflasyon bir ekonomide yapısal tıkanıklıkların, mal, hizmet ve işgücü piyasalarındaki dengesizliklerin ve sınıfsal çıkar çatışmalarının bir tezahürüdür.”
Bu yazıda bu yaklaşımdan yola çıkarak, öncelikle ABD deneyimine dayalı enflasyonla mücadele politikalarına kısaca değinecek, daha sonra da TÜİK verilerinden hareketle Türkiye’de yaşanmakta olan enflasyonun gelir grupları açısından nasıl farklılıklar göstermekte olduğunu irdeleyeceğiz. Gelir grupları açısından yaşanan enflasyonun farklılaşması bir yandan enflasyonun gelirin hakkaniyetle bölüşümü üzerine olan olumsuz etkilerini bize hatırlatırken, diğer yandan da enflasyon beklentilerinin bozularak dirençli hale dönüşmesinin ardındaki ana nedenleri sunacak.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.