Sosyal alanlarda “kapsanan olguların zaman ve yer itibariyle konumlandırılmış ve koşullandırılmış olması, mutlak gerçekliğin kavranmasını olanaksızlaştırdığından” (Weisskopf,1971;11), bu alanda çalışan ve yazanların zaman ve mekan itibariyle mutlak gerçekliği kapsayıcı olarak algıladıklarını savlamak olanaklı değildir. Bu ifade, sosyal algılamalarda açıklanan her gerçekliğin bir anti-tezi olduğu anlayışını, yani diyalektik yaklaşımı anlatır. Her gerçeklik anti tezini baskılayıp yaşamını sürdürürken, baskılar üzerinden sosyal eleştiri ve tepkiler yükselerek, toplumsal değişime yön verir.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 55Sayfa Aralığı: 24 - 28
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.