Sinemanın serüveni sadece kameranın icadına kadar geriye gitse de, daha ilk yıllarından itibaren gözünü çok daha uzaklara çevirmiştir, insanoğlunun en uzaktaki tarihine ve içinde bulunduğumuz evrenin derinliklerine kadar. Hatta sinema bununla da yetinmemiş, zamanla kendi evrenlerini, dünyalarını, canlılarını, toplumlarını ve değerlerini de yaratmıştır. Melies’in 1902 yılında çektiği Ay’a Seyahat filmi, uzayın derinliklerine doğru bakışımızı yansıtırken, Griffith’in büyük bütçeli filmi Intolerance (1916), eski çağlara kadar giderek, insanlık tarihinin bitip tükenmek bilmeyen güç savaşına tanıklık etmeye davet eder seyirciyi. Yani sinema, bir asrı aşan tarihi boyunca, insanlığın tanık olduğu sayısız tarihsel olaya bizleri de tanık etmekte epey yol katetmiştir.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 84Sayfa Aralığı: 66 - 73
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.