Türkiye’nin birçok yerinde çiftçiler kendilerine verilen fiyatın beş misli fiyata marketlerde satılan patlıcanlarını, karpuzlarını, hasat masraflarını bile kurtarmadığı için sürdüler. Bu çiftçilerin, ürünü yetiştirmek için kullandıkları kimyasal gübre, sentetik tarım ilaçları vb. girdilere ödedikleri fiyat ise yıldan yıla roket hızıyla artıyor. Tarım kimyasalları dediğimiz bu endüstriyel girdiler ise hem tüketicilerin hem kendilerinin hem de çevredeki bütün canlıların hayatlarını tehdit ediyor. Küresel iklim değişimi artık herkesçe görülür hale geldi ve endüstriyel tarım sisteminin ve tarım ürünlerinin gereksiz seyahatinin de -çeltik ve pirinç üreticisi ülkelerin bunları ABD gibi ülkelerden ithal ederek kendi üretimlerini terk etmeleri gibi- bunda önemli bir payı var. Kısacası ekonomik ve ekolojik çifte bir krizin tam içindeyiz. Ancak bunlardan çıkabilmek için yeterli irade henüz tam olarak ortaya çıkmadı. Sorunlardan çıkış için yapılan öneriler krizleri daha da ağırlaştırıyor. Bu yazıda çifte kriz ve bundan çıkış yolları incelenecektir.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 118Sayfa Aralığı: 41 - 53
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.