Türkiye Ve Şanghay İş Birliği Örgütü – Olasılıklar – Gerçekler – Temenniler – – Feride Doğaner Gönel


2016 yılının Kasım ayında bir yurt dışı gezisi dönüşünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir gazeteciye “Türkiye’nin Şanghay Beşlisi içinde yer alması, çok rahat hareket etmesini sağlar… AB, Türkiye için hiçbir zaman hayırlı rüya görmedi” açıklamasında bulunmuştu.1 Elbette bu sözlerden sonra herkesin aklına AB yolundan çıkılacağı ve Şanghay Örgütü’ne katılacağımız ile ilgili olasılıklar gelmeye başladı. Türkiye gerçekten de Şanghay Örgütü’ne katılmakla ekonomik açıdan doğru bir karar vermiş mi olacaktır? Gümrük Birliği ile daha da uyumlaştırılan ticari ilişkilerimiz, bu olası durumdan ne kadar etkilenir? Şüphesiz ilk bakışta siyasi bir duruşmuş gibi algılanan bu açıklamanın ardında, aslında bazı ekonomik gerekçeler de bulmak mümkündür. Nitekim yarım asırdan fazladır Avrupa Birliği’ne üye olma yolunda istekliliğini sürdüren Türkiye’nin üyelik ilişkisi adeta bir kördüğüm haline gelmiş bulunmaktadır. Her ne kadar son on beş yıldır, Türkiye’nin AB ile olan ticaret ilişkilerinde bir gerileme söz konusu ise de AB hala Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumundadır. 2017 Ağustos ayı itibariyle, AB28’in Türkiye’nin ihracatındaki payı % 46.1, Türkiye’nin ithalatındaki payı ise % 35.8 şeklindedir (TÜİK)

Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 83
Sayfa Aralığı: 65 - 74

Bu makalenin tamamını okumak için satın almalısınız.

Bir cevap yazın