Eğitim, bir ülkenin kalkınabilmesi ve diğer ülkelerle pek çok alanda rekabet edebilmesi için en öncelikli alanların başında gelir. Eğitim, insan kaynağının ve buna bağlı olarak ülkelerin sahip olduğu diğer doğal ve sermaye kaynaklarının doğru yönlendirilerek, ülkelerin rekabet gücü kazanması açısından öncelikli bir meseledir. Bir ülkenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınması için kuşkusuz, üniversiteler büyük rol oynamaktadır. Üniversiteler, gençleri hem kişisel hem de mesleki olarak hayata hazırlayan, bilim üreten ve topluma öncülük etmesi beklenen önemli kurumlardır. Üniversiteler, bilimsel düşünceyi destekleyen, araştırmayı teşvik eden, dünyadaki gelişmeleri takip eden ve bu gelişmelere katkıda bulunan yapıda olmalıdır. Üretimin artması, sanayinin ve bilimin gelişmesi, global dünyadaki rakipleriyle rekabet edebilecek mezunların verilebilmesi için ülkelerin, özellikle eğitime yatırım yapmaları gerekir. Son dönemde hem devlet hem de vakıf/özel üniversitelerin sayısı artmıştır. Bu durum da, yükseköğretimdeki kurumlar arası rekabeti, yoğun hale getirmektedir. Üniversite tercihlerinde; ulaşım, bulunulan şehir, bölüm, akademisyenler eğer özelse öğrenim ücretleri gibi pek çok değişken rol oynamaktadır.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 94Sayfa Aralığı: 69 - 73
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.