2018’in ikinci yarısında yaşanan döviz krizinin ardından Türkiye ekonomisi küçülmeye, çok sayıda şirket borç ödemelerini aksatmaya başladı; enflasyon ve işsizlik oranları hızla yükseldi. 2019’un sonlarına doğru döviz kurunun görece istikrarlı seyrediyor olması, enflasyonun baz etkisiyle de olsa düşüş eğiliminde olması ve cari hesabın fazla vermeye başlaması, ekonominin “yeniden dengelendiği” söylemini ortaya çıkardı. Eylül verilerine göre sanayi üretim endeksinde yukarı yönlü bir eğilim görünse de işsizlik oranlarının yükselişi devam etmekte. Bu arada ABD merkez bankası Federal Reserve’ün (Fed) faiz indirimlerine devam etmesi ve Eylül ayından itibaren bilanço küçültmeye son vererek yeniden “miktarsal genişleme” benzeri bir bilanço genişlemesine geçmesi ile aynı sıralarda Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) da yeni bir tahvil alım programı açıklaması, Türkiye ve benzeri “yükselen piyasalar”a dış sermaye akımlarının devam edeceği beklentisinin ortaya çıkmasına yol açtı.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 110Sayfa Aralığı: 41 - 50
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.