Hükümet güven krizini aşamaz veya kriz derinleşerek döviz tevdiat hesaplarının ülkeyi terk etmesine neden olursa Collatz döngüsündeki sayıları görmek zorunda kalabiliriz.
İktisatta en zor olan konulardan biri tahmindir. Hele kur, borsa ezcümle finansal getiri tahminleri bir ölçüde tutturulsa bile, bu genelde istikrarlı dönmelerde mümkün olabiliyor. Bazen astrologlar etkin modellerimizden daha tutarlı olabiliyor. Keynes’in ağzıyla konuşursak finansal piyasalar tam bir kumarhane. Sermaye piyasaları ekonomiyi konjonktürel hale getiriyor. Konjonktür ve kumarhanenin bir araya geldiği veya belirsizliğin yükseldiği dönemlerde kur tahmini çok daha zor. Bu şartlarda iktisat teorisiyle birlikte farklı yöntemler izlenerek de kur tahmininde bulunulabilir. Bu yazıda, iktisat teorisinin yanında Collatz konjonktür modelini kullanacağım. Bu modelden yaralanırken “enflasyon sonuç, faiz nedendir” tartışmasıyla başlayan faiz indirimleri ve Merkez Bankası’nın genişleyici para politikası ekonomideki verimsizlikle birleştiğinde dolar almış başına gitmiş; arkasından mevduata kur garantisi verilmiş; stopaj düşürülmüş; vadeli döviz piyasası işlemleri Merkez Bankası üzerine alınmış ve bir nevi örtülü faiz indirimiyle örtülü sermaye kontrolü uygulamasına geçilmiştir. Döviz piyasasının dengeye gelip gelmediğini bilmiyoruz. Ama 1990’ların Türkiye ekonomisindeki üç haneli enflasyon tehlikesi ufukta belirmiştir. Hala ne olacağı belirsiz Türkiye ekonomisinde, belki böyle bir yazıyı yazmaya ne gerek var denilebilir. Ama ilginç bir kuram Collatz kuramı, bu kuramı faiz paritesiyle değerlendireceğiz.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 135Sayfa Aralığı: 80-81
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.