Neveser Kökdeş (1904-1962): Tango Şarkılarının Kraliçesi – Gülçin Elif Yücel


(…) Neşeli şarkılara ihtiyaç var! Biliyorsunuz ki, benim bestelediğim şarkılar vals (semai) usulüne göre yapılmıştır. Buna yenilik di orlar. (…) Niçin musikîmizde inkılâbı hazmetmiyoruz? (Neveser Kökdeş, 1953)

Bir emele bin âh çeksem

Zevk duyarım her dem dâd etsem

Sevmek teselli şu boş âlemde Neş’e vardır aşkın her emelinde

Gönlümde açsın bahar şu kış gününde

Şiir dolu pembe akşam güneşinde

Beste-Güfte: Neveser Kökdeş

Toplumsal cinsiyet kavramı, biyolojik cinsiyetten farklı olarak, bir kişinin “sosyal” veya “psikolojik” cinsiyetini tanımlar. Kadın ve erkek belli kalıplar içine sokularak belli roller üstlenmişlerdir. Nochlin (2008)’e göre “Alışılmış olan her şey doğal görünür. Kadınların erkeklere hizmet etmesi evrensel bir gelenek olduğuna göre, bu gelenekten kopmak doğal olarak doğa dışı görünür. Çoğu erkek eşitlikten yana görünse de avantajlarını kaybetmeyi istemez.” Cinsiyetsiz ve öznel bir alan olan (olması gereken) sanat üretimi ne yazık ki kadın ve erkek ayırımları üzerine tartışmaları içinde barındırmaktadır.

Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 149
Sayfa Aralığı: 120-128

Bu makalenin tamamını okumak için satın almalısınız.

Bir cevap yazın