(…) Neşeli şarkılara ihtiyaç var! Biliyorsunuz ki, benim bestelediğim şarkılar vals (semai) usulüne göre yapılmıştır. Buna yenilik di orlar. (…) Niçin musikîmizde inkılâbı hazmetmiyoruz? (Neveser Kökdeş, 1953)
Bir emele bin âh çeksem
Zevk duyarım her dem dâd etsem
Sevmek teselli şu boş âlemde Neş’e vardır aşkın her emelinde
Gönlümde açsın bahar şu kış gününde
Şiir dolu pembe akşam güneşinde
Beste-Güfte: Neveser Kökdeş
Toplumsal cinsiyet kavramı, biyolojik cinsiyetten farklı olarak, bir kişinin “sosyal” veya “psikolojik” cinsiyetini tanımlar. Kadın ve erkek belli kalıplar içine sokularak belli roller üstlenmişlerdir. Nochlin (2008)’e göre “Alışılmış olan her şey doğal görünür. Kadınların erkeklere hizmet etmesi evrensel bir gelenek olduğuna göre, bu gelenekten kopmak doğal olarak doğa dışı görünür. Çoğu erkek eşitlikten yana görünse de avantajlarını kaybetmeyi istemez.” Cinsiyetsiz ve öznel bir alan olan (olması gereken) sanat üretimi ne yazık ki kadın ve erkek ayırımları üzerine tartışmaları içinde barındırmaktadır.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 149Sayfa Aralığı: 120-128
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.