Kısmi rezerv teorisi bankacılık sisteminin bir aracılık görevi gördüğünü kabul ettiği için, finansal aracılık teorisi ile kısmi rezerv teorisi arasındaki bağ kredi yaratma teorisine göre birbirine göreceli olarak yakındır.
Giriş Bankaların ekonomideki rolü ve paranın nasıl yaratıldığı, bugüne kadar çok sayıda araştırmanın konusu olmuştur. 2020’li yılların koşullarında bankaların ekonomideki rolü ve paranın nasıl yaratıldığına dair görüşlerin yoğun olarak tartışıldığı dönem özellikle Büyük Resesyon (2007- 09) sonrasında başlamıştır. Krizi hazırlayan koşulların anlaşılması ve devamında yaşanan gelişmeler, yeni araştırmaların, bakış açılarının ve modellemelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Gelişmiş ülke ekonomilerinde, Büyük Resesyon ile görülen finansal sorunların nedeni olan bankacılık sisteminin makroekonomik modellerin içinde yeteri kadar yer almadığı görüşü akademik tartışmalarda dile getirilmiştir (Werner, R. A. 2014). Doğal olarak, bankacılık sisteminin yetersiz ele alındığı modellere dayanarak bankacılık sektöründe ortaya çıkma olasılığı olan sorunları tespit etmek (Werner, R. A. 2014) mümkün olamazdı (Werner, R. A. 2012). Bunun bir sonucu olarak, doğru modellemelerin yapılamaması, bazı görüşlere göre kriz önleyici doğru bankacılık ve finans regülasyonlarının hayata geçmesini de engellemiştir.
Bu yazının amacı, paranın yaratılışına dair iktisadın açıklama sunduğu üç yaklaşım üzerine kronolojik sıralamada bir özet sunmaktır. Söz konusu yaklaşımlar, kredi yaratma teorisi, kısmi rezerv teorisi ve finansal aracılık teorisi başlıkları altında ele alınmıştır.
Bu yazıda, söz konusu yaklaşımlar özetlenirken, yaklaşımlara hangi düşünürlerin destek verdiği ve bankaların ekonomideki rolü ve paranın yaratılışına dair görüşlerin kimlerin eserleriyle öne çıktığı konusuna özellikle önem verilmiştir. Bu amaçla, geniş bir literatür taraması yapılmıştır. Werner’in 2014 tarihli “Can banks individually create money out of nothing?” başlıklı makalesi özellikle yol gösterici olmuştur. Üç başlıkta ele alınan teorilerin hangisinin doğru olduğu konusundaki tartışmalar son bulmuş değildir.
Sayı: 153Sayfa Aralığı: 85-90
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.