1950 yılı Türkiye için iki ayrı boyutta başlangıç noktası olarak düşünülebilir. Bunlardan ilki demokratikleşme sürecinin başlaması, ikincisi ise küresel ekonomiyle bütünleşme arayışlarının ortaya çıkmasıdır. Her iki boyutta da Türkiye bir miktar yol almış, ama aradan yıllar geçmesine rağmen bugün ne demokratik ne de küresel ekonomiyle başarılı bir biçimde bütünleşmiş ekonomi sıfatlarını kazanamamıştır. Bu yazının temel amacı, Türkiye’nin bu iki boyuttaki eksikliklerinin ülkenin 2001 sonrasındaki siyasal iktisadı açısından ne anlama geldiğini bir kavramsal çerçeve içinde ele almaktır. Bir ikincil amaç da, bu çerçeveden yararlanarak Türkiye’nin 2008 krizine tepkisini açıklamaya çalışmaktır.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 15Sayfa Aralığı: 12 - 20
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.