2 016 yılı zor ve ekonominin çok yavaşladığı bir yıldı. 2017’de ise ekonomi göreli bir canlanmaya geçti; ama 2016’dan da zor bir yıl oldu. Yükselen enflasyondan artan bütçe açıklarına, pek çok iktisadi göstergede bozulma yaşandı. Ekonomik istikrarsızlığın, iç ve dış siyasi gerilimlerin olağanüstü bir tırmanışa geçtiği yılda iyi haber, üçüncü çeyrekteki yüzde 11,1 oranındaki büyüme hızı ile geldi. TÜİK’in son milli gelir revizyonu sayesinde 2010 yılı sonrasında Çin ve Hindistan gibi en hızlı büyüyen, yükselen ekonomiler arasına zaten girmiştik; üçüncü çeyrekteki bu yüksek büyüme hızı, Türkiye’yi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi yaptı. Bu yazımızda önce, bu büyüme hızının gerçekte neden göründüğü kadar yüksek olmadığını ve ortalamanın altında bir büyüme hızı olduğunu göreceğiz, daha sonra da büyümenin kaynaklarını, sonuçlarını ve sürdürülebilirliğini irdelemeye çalışacağız.
Sayı: İktisat ve Toplum Dergisi 87Sayfa Aralığı: 11 - 17
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.