Aykut Attar, İktisat ve Toplum Dergisi’nin 163. sayısında, “Anaakımcılık ve Heterodoksçuluk Üzerine” başlıklı yazısında (Attar, 2024), eğer doğru anladıysam, katı bir biçimde yapılmaya çalışılan heterodoks ve ortodoks ayrımının o kadar da önemli olmadığını, gerçekte iktisadın farklı yaklaşım ve yöntemleri kullanma yoluyla evrildiğini, böylelikle de gerçek dünyayı anlama konusunda önemli bir mesafe katettiğini söylüyor. Bu gerçek olabilir (kuşkularım var) ya da olmayabilir; ama benim tartışmayı, en azından şimdilik, bu konuda ilerletme niyetim yok. Daha çok Aykut Hoca’nın bana verdiği referansa (sağ olsun) ilişkin birkaç şey söylemeyi düşünüyorum. Gerçekten de ben, bu tartışmanın daha “doktriner” tarafındayım, hatta yine Aykut Hoca’nın söylediği gibi, felsefi temellerin sorgulanması yanlısıyım.
Bir cevap yazın